Columbia Üniversitesi’nden Prof. Jeffrey Sachs, ABD’nin Rusya ile ticaret yapan ülkelere yönelik ikincil yaptırım planlarının küresel enerji arzını ve ekonomik dengeyi tehdit ettiğini söyledi. Sachs’a göre bu yaklaşım, Washington’un diplomatik gücündeki zayıflığın bir yansıması.
Çin’e Yaptırım Uygulanırsa Ekonomik Kriz Kapıda
ABD’nin, Rusya ile ticaret yapan ülkelere karşı ikincil yaptırım uygulama ihtimali son dönemde uluslararası basında sıkça tartışılıyor. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Jeffrey Sachs, özellikle Çin’in hedef alınmasının küresel bir ekonomik kırılmaya yol açabileceğini belirtti.
“ABD, Çin’e bu tür yaptırımları uygulamaya kalkarsa bunun cevabı çok sert olur. Çin karşılık verir ve bu, ABD ekonomisinin kendi kendini durdurmasına yol açar,” dedi. Sachs’a göre bu sadece ekonomik değil, siyasi olarak da yönetilmesi mümkün olmayan bir kriz doğurur.
Sachs, enerji piyasalarının bu baskıdan doğrudan etkileneceğini belirterek, “Rusya gibi büyük bir enerji tedarikçisine yönelik ikincil yaptırımlar, Avrupa’dan Asya’ya kadar birçok bölgeyi enerji krizine sürükler,” ifadelerini kullandı. Özellikle gelişmekte olan ülkeler için bu durumun daha ağır sonuçlar doğuracağına dikkat çekti.
Petrol ve doğalgaz tedarik zincirlerinin yaptırımlarla bozulması, fiyatların fırlamasına ve küresel enflasyonun kontrolden çıkmasına neden olabilir.
ABD’nin ekonomik gücünü yaptırım aracı olarak kullanmasının uzun vadede kendi mali sistemini de zayıflatacağını belirten Sachs, “Dolar, artık güvenli bir rezerv para olarak değil, politik baskı aracı olarak görülmeye başlandı. Bu, BRICS gibi blokların kendi alternatif sistemlerini kurma hızını artırıyor,” diye konuştu.
“Washington Diplomatik Gücünü Kaybediyor”
Prof. Sachs, ABD’nin giderek sertleşen dış politikasının arkasında diplomatik zayıflık olduğunu savunuyor. “Washington, etkisini kaybettikçe daha agresif davranıyor. Ancak bu yaklaşım ittifaklar kurmak yerine ABD’yi yalnızlaştırıyor,” dedi.
Dünyanın çok kutupluluğa yöneldiğini belirten Sachs, ABD’nin tek taraflı adımlarla bu süreci daha da hızlandırdığını vurguladı.
